Neden Madde Kullanan Herkes Bağımlı Olmaz?
Bilim ve Teknoloji - 22 Ağustos, 2022 - Okuma Süresi: 4 Dk.
22 Ağustos, 2022
Yapılan birçok araştırmada madde kullanan insanların yalnızca bir bölümünün madde bağımlısı olduğu ortaya çıkmıştır. Peki neden bazı insanlar bağımlılık geliştirir? Gelin birlikte öğrenelim!
Madde kullanan insanların bazıları sadece kullanıcı olarak kalırken bazıları ise bağımlı olmaktadır. Bu konuyu açıklayan net kuramlar olmasa da halihazırda bazı teoriler bulunmaktadır. Bu teorilere daha yakından baktığımızda ilk karşımıza çıkan teori “Ortak Sendrom Teorisi’’dir. Bu teoriye ''Problem Davranış Teorisi'' de denilmektedir. Teorinin vurgu yaptığı düşüncede yalnızca bir faktör öne çıkmaktadır. Bu faktör ise ilaç kullanma eğiliminin madde bağımlılığı riskini artırdığıdır. Ancak bu yaklaşım fazla belirleyicidir çünkü ilaç kullanmaya meyilli olan herkeste madde bağımlılığının gelişeceğini ifade etmektedir. Dolayısıyla bu biraz keskin bir yaklaşımdır. Bu konuyu daha net açıklayabilmek için araştırmacıların da kullanmış olduğu “Gravyer Peyniri Yaklaşımı’’ndan bahsedeceğim. Elinizde bir parça gravyer peyniri olduğunu düşünün. Bu peynirin üzerinde delikler bulunmaktadır. Yeryüzündeki her bireyin benzersiz bir gravyer peyniri dilimi olduklarını hayal edin. Her bir dilimde bulunan deliklerin yerleri, büyüklükleri ve sayıları kişiden kişiye farklılık gösterecektir. Peynirin deliksiz kısımları bizleri madde bağımlılığından koruyan şeyleri temsil etmektedir. Bu durumda düz kısımlarımız ne kadar fazlaysa madde kullanım olasılığımız da o kadar azalmaktadır. Peynirin üzerindeki delikler ise riskleri temsil eder yani çok sayıda veya daha geniş deliklere sahip olan kişiler daha fazla madde bağımlılığı riski taşır. Madde kullanan arkadaşlara sahip olan veya madde bağımlısı bir akrabası olan kişinin madde kullanımına daha açık olduğu düşünülebilir. Aslında madde bağımlılığına yol açan birçok risk faktörü daha vardır. Bu risk faktörlerinin her birini yine peynir dilimleri olarak ele alalım.
Diyelim ki üç adet peynir dilimimiz var ve her biri farklı bir risk faktörünü temsil ediyor. Bu dilimlerden ilki biyolojik risk faktörleri olsun yani kalıtım. İkincisi ise psikolojik risk faktörleridir yani bağımlılığa neden olabilecek bazı kişilik unsurlarıdır. Üçüncüsü ise toplumsal risk faktörleridir mesela madde kullanan bir arkadaşınızın olması gibi. Tabii ki her birey için peynir dilimleri birbirinden farklıdır. Daha fazla veya daha az deliğe sahip olabilmektedir. Fakat herkesin kendine özgü bir risk-faktör kombinasyonu vardır. İşte şimdi bunu kullanarak neden bazı insanların diğerlerine oranla daha fazla bağımlılık riski taşıdığına bakalım. Elimize bir lazer alıp peynirlere doğru tuttuğumuzu varsayalım. Üç adet lazerin her biri farklı insanların madde kullanımını temsil etsin. Işık peynir kısmına temas ettiğinde duracaktır. Ama bir deliğin içinden geçerse yoluna devam edecektir. Işık doğru bir bileşenle tüm deliklerden geçerek en arkadaki duvara kadar ulaştığında bağımlılık ortaya çıkacaktır. Diyelim ki madde kullanan birisi var ama çok fazla risk taşımıyor. O halde peynir diliminde de çok fazla delik bulunmamaktadır. Bu durumda lazer ışığı engellenecek ve bu kişide bağımlılık gelişmeyecektir. Bunun tam tersi olacak şekilde bazı risk faktörleri taşıyan ikinci bir kişi düşündüğümüzde ise peynirin delikleri daha fazla veya geniş olacağından ışığın duvara ulaşma olasılığı da artacaktır. Bununla birlikte bağımlılık geliştirme olasılığı da artacaktır. Üçüncü lazere geldiğimizde ise yine kişinin kişiliği, çevresi ve biyolojik yapısı ışığın peynirin içinden geçmesini muhakkak etkiliyor olacaktır.
Sonuç olarak her bir insanın benzersiz bir risk faktörü düzeni vardır ya da madde kullanımına yatkınlıklarını arttıran şeyler söz konusudur. Bir çok insan madde kullanıyor olsa da madde bağımlılığı sorunu ancak bu risk faktörleri artarda sıralandığında yani doğru zamanda bir araya geldiklerinde ortaya çıkmaktadır.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.