Korkularla 3 Boyutlu Yüzleşme: Sanal Gerçeklik Terapisi

Bilim ve Teknoloji - 04 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 5 Dk.

04 Ocak, 2021

Korkularla 3 Boyutlu Yüzleşme: Sanal Gerçeklik Terapisi

Günümüz çağında teknoloji her geçen gün daha da gelişmekte ve birçok alanda etkisini göstermektedir. Bu yazıda teknoloji ile psikoloji biliminin harmanlanması sonucu ortaya çıkan “Sanal Gerçeklik Terapisi”nden bahsedeceğiz. Birçok kişinin sosyal fobisi, korkuları olabilmekte ve bu korkularından sürekli olarak kaçınma göstermektedir. Bu kaçınma davranışı doğal bir reflekstir fakat bu korkularla yaşamak hayatı kısıtlamakta ve kişinin psikolojik olarak olumsuz etkilenmesine yol açmaktadır. Teknolojinin ruh sağlığı alanına kattığı en büyük güzelliklerden birisi olan Sanal Gerçeklik Terapisi, danışma oturumunda hem terapiste hem de danışana birçok olanak ve kolaylık sunmaktadır.

İnsan sosyal bir varlıktır ve her an diğer insanlarla iletişim halindedir. Kişinin çevresiyle yaşantıları onun kişiliğini büyük ölçüde etkilemektedir. Doğumdan itibaren edindiğimiz çeşitli sesler, görüntüler ve diğer yaşantılarımız bizim bilişsel şemalarımızı da etkilemektedir. Bir çocuk, annesinin sürekli kedilerden korktuğunu ve ondan kaçınmaya çalıştığını görmüşse, gelecek yaşamında kedilere karşı hassas olabilir ve korku seviyesi artabilir. Ayrıca, çeşitli pekiştireçlerle de birey çeşitli korkulara ve fobilere sahip olabilmektedir. Bir çocuk küçük bir köpekle oyun oynarken tam o sırada ani bir ses gelmişse, çocuk o anda korkabilir ve bu korkusunu köpeğin şemasına aktarabilir. Aynı zamanda, çeşitli söylemler ve batıl inançlar da korku ve kaygılara yol açabilmektedir. Örneğin, çocuk yemek yemek istemediğinde, ona bakım veren kişi, "Eğer yemek yemezsen, seni komşu teyzeler kaçırır" vb. cümleler kurarsa çocuk zamanla bunu gerçek sanıp komşularından veya diğer insanlardan çekinir ve iletişim kurmak istemez. Bu gibi durumlar bizim korku ve kaygı seviyemizi, bunların sürekliliğini belirleyebilmektedir.

Kaygılar, korkular ve fobiler kişinin yaşamını pek çok boyutta olumsuz etkileyebilmektedir. Bu durumda psikolojik bir yardım almak en doğrusudur. Günümüzde, bu tarz rahatsızlıklarda bilişsel davranışçı terapi yöntemi etkili olmaktadır. Kaygı bozuklukları ve fobilerin tedavisinde, kişide korkulara, kaygılara sebep olan düşünce ve imgeler ortaya çıkarılmakta ve bunlarla aşamalı olarak duyarsızlaştırma çalışmaları yapılmaktadır. Kaygı ve korkuyla tam olarak başa çıkabilmek ve daha iyi hissedebilmek için kişinin kaygı hissettiği veya korktuğu durumla karşılaşması ve bununla yüzleşmesi gerekebilmektedir. Genelde bu konuyla alakalı kişinin hayalinde korktuğu, kaygılandığı şeyleri canlandırması istenmekte ve bu şekilde duyarsızlaştırma çalışmaları yapılmaktadır. Fakat bu durum gerçek hayatta çok fazla yaşanmadığından dolayı, korkular ve kaygılarla tam olarak nasıl başa çıkılacağı bilinememektedir. Çünkü kişi bu süreçte korku duyduğu uyarana veya duruma maruz kalmadığından dolayı ve seans ortamındaki gibi rahat olmadığı için, gerçek yaşantısında bu tarz kaygıları devam edebilmektedir. Peki, bu noktada ne yapılabilir?

Korkularla 3 Boyutlu Yüzleşmek: Sanal Gerçeklik 

Köpeklerden korkan bir kişinin yaşantısını ele alalım. Bu kişiyle terapide çalışırken, kişinin yanlış inançları ve hatalı düşünce kalıplarının farkına varması sağlanır. Bu konuda hatalı varsayımlarını nasıl değiştirebileceği konusunda çeşitli tekniklerle çalışılır. Bu danışma oturumlarında danışan kendisini zamanla daha rahat hissedebilmektedir. Fakat gerçek hayatta karşılaştığı durumda, terapi odasındaki rahatlığı kimi zaman yaşayamamakta ve korkuları tetiklenebilmektedir. Tam bu noktada teknolojinin imkânlarından yararlanılarak oluşturulmuş sanal gerçeklik devreye girmekte ve kişi danışma esnasında, korkularıyla ve kaygılarıyla gerçek anlamda yüzleşme imkânı bulmakta ve üç boyutlu olarak bunu yaşayabilmektedir. Aynı zamanda kişinin bir uzman kontrolünde ve eşliğinde bu durumu yaşaması, ona güven sağlamakta ve böylece kişi onu korkutan duruma rahatça yaklaşabilmektedir.

Korkularla 3 Boyutlu Yüzleşme: Sanal Gerçeklik Terapisi

Sanal Gerçeklik Terapisi birçok yönden avantaj sağlamaktadır. Ruh sağlığı uzmanı ve danışan korku ve kaygılarla çalışırken, o anı deneyimleyebilme imkanını çok fazla bulamamaktadır. Örneğin, danışan uçak veya yükseklik korkusu yaşıyorsa, terapist ve danışan birlikte uçağa binerek korkularla çalışamamaktadır. Aynı şekilde, asansörde, kalabalık alanlarda, metroda danışma yapmak ve danışanla çalışmak çok zordur. Bu durumlar hem zaman açısından hem de maddi olanaklar açısından pratik olmamaktadır. Bu noktada teknolojiyle birlikte 3 boyutlu gözlükler ve özel uygulamalar kullanılarak yüzleştirme sağlanmaktadır. Sanal gerçeklik uygulaması sayesinde, dış çevredeki uyaranlar terapi odasına taşınmakta ve danışan gözlüğü takarak gerçek bir ortamdaymış gibi korku ve kaygılarıyla baş başa kalabilmektedir. Kişi gerçek hayatta böyle bir şeyle karşılaştığında kaçınma tepkisinde bulunacakken, terapi odasında bir süre kalması gerektiği için bu duruma maruz kalmaktadır.

Sanal gerçeklik uygulamasında danışanın 3 boyutlu gözlük sayesinde gördüklerini, terapist 2 boyutlu bir şekilde bilgisayarından izleyebilmektedir. Biofeedback denilen uygulama da bu süreçte kullanılmaktadır. Kişinin gördüklerine nasıl bir fizyolojik tepki verdiğini, kalp ritmini, nefes alıp vermesini biofeedback sayesinde kişiye bağlanan sensörler aracılığıyla terapist bilgisayar ekranından görebilmektedir. Kişi korku duyduğu şeylere maruz kaldıkça bir süre sonra sönme denilen durum gerçekleşmekte ve duyulan korku duygusunda azalmalar başlamaktadır.

Kaynak: Link
Haftalığın PeP'te!

İlk 15'a giren her içerik ile 200 TL kazan!

En popüler yazar sen ol!

Okunma puanını artır, kazan!

Liderlik Tablosu'na göz at!

Bu haftanın en çok okunanları.

E-bültenimize abone ol!

Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.

Gizlilik Sözleşmesi'nde belirtilen hüküm ve koşulları kabul ediyorum.