İnsalık ile Yapay Zekanın Üstünlük İlişkisi
Bilim ve Teknoloji - 05 Aralık, 2022 - Okuma Süresi: 5 Dk.
05 Aralık, 2022
İnsanlar olarak dünyadanın en kabiliyetli, en önemli canlıları olduğumuza inandırıldık ama bütün ürettiğimiz teknolojiler acaba bunu bizden çalabilecek mi? Buyurun birlikte inceleyelim.
İnsan, her canlı gibi doğar, büyür ve ölür. Bu doğal sürecin içerisinde zorunlu bazı fizyolojik ihtiyaçları vardır. Bu ihtiyaçlar bizleri çoğu hayvan türleriyle ortak kılar. Peki bizi onlardan farklı kılan şeyler nelerdir? Bu sorunun yanıtı vermek aslında çok da zor değil. İnsan bilinen canlı türler arasında en zekisidir. Daha zeki bir tür olmamız, el aletlerini kullanmamızı sağlarken zamanla teknolojiyi üretebilmemize yaradı. Bilinç düzeyi diğer türlerden daha üstün olan insan, bilgiyi değerlendirebilir, birçok şey üzerine düşünüp felsefe yapabilir. Diğer türler içinse bilinç, varlıkları algılama ve fizyolojik ihtiyaçlarını farkında olma düzeyindedir. Düşünceleri bize göre daha az gelişmiş durumdadır. Şimdilerde ise insan zekasını bile alt edebilecek bir türle karşı karşıyayız: Yapay Zeka.
Yapay zeka ilk üretildiği dönemde ona kodlanan veri düzeyinde çalışabilirken günümüzde kodlayıcısının bilgi ve becerisi haricinde de bilgiyi kendi kendine öğrenebilmeye başladı. Satranç oynamak için tasarlanmış bir yapay zeka birçok satranç müsabakasını belleğine kaydetmiş ve buradan çeşitli analizler yaparak satranç ustalarını yenmeyi başarmıştır. Aynı şekilde daha karmaşık olan ‘‘Go’’ oyununda da insanlara üstünlük kurmuştur. Düşünce tarzı insanın düşünce tarzından yola çıkılarak oluşturulmuş yapay zeka, bilgiler arasında insandan çok daha karmaşık ilişkiler kurabilmektedir. Yapay zeka insanların yaptığı hataları azaltmaktan sosyal medyaya, sağlık alanından trafiğe, bankadan sınav değerlendirmelerine kadar her alanda karşımıza çıkmaktadır.
Deep Blue Adlı Yapay Zekâ ile Satranç Şampiyonu Garry Kasparov Müsabakası
Satrançta ve go oyununda olduğu gibi yapay zeka, pek çok konuda insanoğluyla yarışır durumdadır. Zeka sadece insana özgü bir olgu olmaktan çıkmıştır. Son dönemlerde ise düşünce dünyasında fazlasıyla tartışılan yapay zekanın sanat üretebilmesi, bazı çevrelerce artık kabul görmüş durumdadır. İlk başta taklit ürünler ortaya koyarken şimdilerde çok daha özgün resimler yapabilmekte, şarkı ve şiir üretebilmektedir. Yaratıcılık konusunda hâlâ zorlansa da ortaya görece estetik ürünler koyabilmekte ve yapay zeka üretimi eserlerine de sanat eseri sıfatıyla bakabilmekteyiz.
Yapay zekanın ürettiği ilk sanat eseri
O halde insanı diğer her şeyden ayrıştıran, özel yapan nedir?
Bu soru bana biraz insan merkezci bir soruymuş gibi geliyor. Özel olduğumuza insanlık tarihi boyunca inandık ve inandırıldık. Hatta çeşitli dönemlerde türümüzün içinde de ayrılığa giderek bazı ırkları üstün ırk, bazı renkleri üstün renk ilan ettik. 21. yy’a geldiğimizde ekseriyetle eşitlik kavramını benimsese de; ben, hala herkesin eşit olmadığını düşünüyorum. Henüz eşitlik, adalet ve dünya barışını sağlayamamışken tür olarak verdiğimiz türler arası bu özgünlük çabası da bana oldukça ilginç gelmekte. Burada insanların kabiliyetlerini hafife alacak değilim, sonuçta binlerce yılın birikimiyle sıfırdan böyle dehalar (yapay zeka vb.) üretebildik. Elbette bu kadarıyla da sınırlı kalmayacak. Teknoloji gelişecek ve yaratıcılığımızla harmanlanıp çok daha çeşitli teknolojik araçlar, aygıtlar yapılacaktır. Bu insanın varoluşsal bir zorunluğudur.
Sanat da tıpkı teknoloji gibi hiç yoktan bizim elimizle yaratıldı. İnsanın kendini anlatma ihtiyacından ortaya çıktı. Örneğin mağara resimleri, dönemin insanlarının iz bırakma ihtiyacıyla oluşmuş eserlerdi. Estetik kaygıyla yapılmamıştı ancak öncü sanat eserleriydi. Sanat, doğanın taklit edilmesiyle ortaya çıktı, su damlalarının ağaç kavuklarına vuran sesi, kuşların cıvıltısı... Bunlardan zevk aldı insanlar. Bu düşünebilmenin de ötesinde bir şeydi. Mesele sanatı üretmek değildi. Duyguyla bezendikten sonra dışavurumdu sanat. Yapay zekanın sanatıyla burada ayrıştı insan. Yapay zekanın ürettikleri sanattı, evet. Ancak yapay zeka sanatçı olamadı. Onun sanatı, toplumun beğenisi kadardı çünkü sahip olduğu bir duygu yoktu.
Yapay zeka, insanlara göre problem çözebilme, hataları minimalize etme başarısı açısından daha üstün olsa da; insan, ahlaki ve duygusal alanda da düşünebilen bir canlıdır. Ancak yüzyıllar, bu becerilerimizi kullanmadığımızda hem topluma hem de dünyaya verdiğimiz zararları gözler önüne sererek göstermektedir. Önemli olan bu farklılıklarımızı ve görece üstünlüğümüzü bencilleşmeden, üstün bir tür (ırk, renk, din) olduğumuz inancına kapılmadan içinde bulunduğumuz dünyaya zarar vermeden yeni değerler üreterek bilime, sanata, anlamaya ve anlamlandırmaya kafa yorarak yaşayabilirsek özel bir tür haline gelebiliriz.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.