Hücrelerimiz Yenilendiği Halde Neden Yaşlanırız?
Bilim ve Teknoloji - 05 Ocak, 2021 - Okuma Süresi: 3 Dk.
05 Ocak, 2021
Yaşlanmak her ne kadar insanlığın tümünde gerçekleşen bir süreç olsa da tam olarak neden yaşlandığımızı bilmiyoruz. O halde şimdi yaşlanmayı, yaşlanmaya sebep olan şeyleri ve yaşlanmanın hücrelerimizle olan bağlantısını öğrenelim.
Beynimizin tamamını değil de %10’unu kullandığımıza dair o meşhur iddiayı duymuşsunuzdur. Ya da vücudumuzun 7 yılda tamamen yenilendiği iddiasını. Aslında ikisi de gerçeğe uzak iddialar. Ama tabi insanlık, kulaklarına daha şaşırtıcı getirilen bu bilgilere inanmakta. Hatta kendilerini ‘Hımm, aslında bizler süper zekalı insanlarız.’ diyerek daha iyi hissediyorlar. Ne yazık ki bu iki örnek bizlere popüler bilimin yanıltıcı olabileceğini göstermekte.
Konumuzla ilgili olan iddiayı ele alacak olursak, 7 yılda insan vücudunun tamamen yenilenmesi ya da bambaşka bir insan olmamız tabi ki söz konusu değil. Ancak vücudumuzun kısmen yenilenmesi gerçekten de doğru. Her hücrenin yaşam döngüsü birbirinden farklı. Beyaz kan hücrelerimiz yılda bir, deri hücrelerimiz birkaç haftada bir, iskelet sistemimiz ise on yılda bir baştan aşağı yenileniyor. Ancak tüm hücrelerimiz yenilenmiyor. Örnek verecek olursak; kadınlarda yumurta hücreleri, nitekim diş minemiz ve kalbimizin neredeyse yarısı,hayatımız boyunca hiç yenilenmiyor. İddialar sonrası gerçekleri öğrenmiş olduk. Peki yenilenmeyen hücrelerimizi bir kenara bırakalım. Yenilenen dokularımıza rağmen neden yaşlanıyoruz? Yukarıda deri hücrelerimizin birkaç haftada yenilendiğini öğrendik. Neden yaşlı insanların derisi genç bir insanın ki kadar pürüzsüz, iyi bir durumda değil? Kemiklerimiz de on yılda bir yenileniyorsa, neden yaşlı insanların kemikleri zayıf? İşte şimdi sorularımızın cevabını alacağız.
Yaşlanmanın sebebinin, her hücre bölünmesi sırasında gitgide kısalan telomerler olduğu düşünülür.Telomer, kromozomların uçlarında bulunur ve kromozomların birbirine yapışmasını önler. Hücrelerimizdeki Dna sarmalları, bu telomerler tarafından korunur. Hücre bölünmesi gerçekleştikçe telemorler nükleotitlerini kaybedip kısalır. Hatta yeterli bölünmeden sonra ortada telomer adına hiçbir şey kalmaz ve DNA korunamaz hale gelir. İşte DNA korunamadığından hasar alır ve hücre bölünmesi sağlıklı bir şekilde gerçekleşemez. Ömrümüzün uzunluğu ,telomerlerimizin uzunluğuna bağlı desek hiç de yanlış olmaz.
Bir başka neden olaraksa, hücre bölünmesinde hücrelerin içindeki hataların yeni bir hücreye aktarılmasını söyleyebiliriz. Çünkü sağlıklı hücreler bile gittikçe zayıflayıp sağlığını kaybediyorken böyle baştan hatalı hücrelerin çok daha fazla yorgun,verimsiz ve sağlıksız olması çok normal.
Genomumuzu etkileyen çevresel faktörlerde var tabi ki. Kötü alışkanlıklar,mutasyon,sağlıksız beslenme bu faktörlere örnek. E tabi ki bu faktörler zamanlar DNA’mızda kalıcı izler bırakmakta. Bu izler doğrudan yaşlanma belirtilerinin ortaya çıkmasına sebep olur.
Aklınıza şu soru gelebilir vücudun hücreler için bir tamir mekanızması yok mu? Tabi ki var ancak bu tamir mekanizmaları da giderek zayıflıyor. Çünkü,bu mekanızmalar her bölünmede yeniden kopyalanıyor ve her kopyalanma daha fazla hata barındırıyor. Hatalar biriktikçe de mekanizma işlevsiz hale geliyor. Böylelikle hücrelerimiz artık kendilerini onarıp çoğaltamıyorlar.
Tüm bu konuştuklarımızı özetleyecek olursak,yaşlandığımızda hala yenilenen hücrelerimiz olsa da çoğunluğu maalesef ki verimsiz,güçsüz hücreler oluşturmakta. Hücrelerimiz yenilenmeye devam etsede ne yazık ki yaşlanmanın önüne geçilemiyor.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.