Geleceğimiz Küresel Tohum Deposuna Bağlı Olabilir
Bilim ve Teknoloji - 26 Nisan, 2021 - Okuma Süresi: 4 Dk.
26 Nisan, 2021
Kıyametin tohum ambarı olarak adlandırılan, Norveç'e bağlı Swalbard takımadalarının içinde bulunan ve buzlarla kaplı olan adeta geleceğin Nuh'un Gemisi oluşturuluyor. Aynı zamanda bu Küresel Tohum deposu, oluşacak felaketlere güvenliğinin sağlanması amaçlanıyor. Gelin beraber bakalım.
Küresel ısınmanın dünyamıza zarar verdiğini hatta onun dışında da nelerin zarar verdiğini az çok hepimiz biliyoruz. Peki nedir bu küresel ısınma ve nasıl oluşur?
KÜRESEL ISINMA
Sera gazlarını çoğu zaman olumsuz bir cümle içinde geçerken görmüşsünüzdür. Fakat dünyanın yaşanabilir bir gezegen olmasında nitekim en büyük etken sera gazlarıdır. Atmosferdeki su buharı, karbondioksit, metan, azot monoksit, azot dioksit ve ozon gibi aynı tür iki atomdan oluşmayan tüm gazlar sera gazıdır. Atmosferin %99 unu oluşturmakta olan azot ve oksijen gazları ise sera gazı olmamaktadır. Aynı tür atomdan oluşmayan herhangi bir gaz molekülü ısıyı soğurup yeniden yayabilir. Sera gazları dünyaya gelen ısıyı önce soğurur ardından da tekrar yayar böylelikle de yeryüzündeki ısıyı geri uzaya yansıtarak sera etkisi yaratmış olur ve bunun sonucunda da dünyanın daha sıcak olmasını sağlamış olurlar. Bugün dünyanın sıcaklığı ortalama 15 santigrat civarındadır ve sera gazları olmasaydı dünya 32 santigrat derece düşük olarak tüm suların donmasına neden olurdu ve dünya ne yazık ki yaşamaya elverişli bir halde olmazdı. Günümüzde artık dünyamızın ortalama sıcaklığı hızla artıyor. Küresel ısınma olarak adlandıran bu etken insan faktörünün bilinçsiz bir şekilde doğaya karbondioksit salınımına neden olmasına ve bu sebeple karbondioksit salınımının artmasından kaynaklanmaktadır.
Küresel ısınmanın etkilerini gün geçtikçe daha fazla hissetmeye başladık. Her gün küresel ısınmanın sonucu olan bir problemle güne gözümüzü açabiliyoruz. Örneğin, herkesin neredeyse hakim olduğu bir konu olan buzulların erimesi küresel ısınmanın görünen en açık etkilerinden biridir. Biraz daha yakın bir gözle görülen etkiye bakacak olursak da bu nitekim azalan yağışlarında etkisiyle ortaya çıkan su kaynaklarının tükenmesi ve ne yazık ki sonucunda da felaket olan kuraklığın boy göstermesidir. Kısacası, küresel ısınma sonucunda su kaynakları tükeniyor, hayvanlar ölmeye başlıyor, buzullar eriyor ve hal böyle olunca bitkiler de hızla tükenmeye başlıyor.
Yapılan araştırmalara göre son 250 yıl içerisinde 600'e yakın bitki türü yok olmuş bulunmaktadır. Kalan bitki türleri de küresel ısınmanın doğurduğu olumsuz sonuçla birlikte yok olmaya devam edecektir ve gelecekte de zaten birçok meyve ve sebzenin yok olacağı ön görülmektedir. Yok olacak ürünlerden bazıları şunlardır; muz, üzüm, elma, bal. Bunlar tükenecek olan ürünlerin başında geliyor. Hal böyle olunca durumun ciddiyetinin çoğumuz farkındayız ve bilim insanları da bunu öngörerek her bitkinin tohumlarını toplamaya başladılar.
Her geçen yıl dünya biraz daha yok olmaya devam ediyor. Yaşamı sürdürmek isteyen insanlar da bir şekilde yaşamın devamı niteliğinde olan projelere daha fazla yönelmiş durumdadırlar. Besinler yaşamamız için başlıca noktalardan biri olduğundan da tohumlar bizim için vazgeçilemez bir öneme sahip durumdadır. Bitkilerin türlerinin yok olmasına karşın tohumlar dünyanın her yerinden her bitkiden alınarak tohum ambarında saklanmaya başlanıyor. Bu ambar neredeyse geleceğin atar damarı olmayı üstlenecek nitelikte. Geleceğin köprüsü olacak bu tohum ambarı 2008 yılında kurulmuştur ve Norveç'in Longyearbyen şehrinde yer alır. Buzullar arasında bulunan bir dağın 130 metre derinliğine inşa edilen ambar adeta geleceğin Nuh'un gemisi görevini üstlenecek. Norveç'in kuzeyinde Svalbard takımadasında buzulların arasında yer alan bu dağdaki ambar, geleceğin parlayan yıldızı diyebiliriz.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.