Cryonics: Diğer Adıyla Ölü Diriltme Projesi Nedir?
Bilim ve Teknoloji - 14 Mart, 2022 - Okuma Süresi: 5 Dk.
14 Mart, 2022
1962 yılında Robert Ettinger’a ait olan “Ölümsüzlük Beklentisi” kitabında enstitü kurulması yönünde temeli atılan Cryonics Projesi, yasal olarak ölü olan insanların belli aşamalardan geçerek dondurulması işlemidir. Gelin birlikte bu projenin detaylarını inceleyelim.
Her dönemde insanlığın ilgisini çeken ölümsüzlük, ebedi yaşam konusu kitaplarda ve filmlerde de karşımıza çıkan popüler konulardan biri. Vampirlerin, bazı süper kahramanların ölümsüz olması, Passengers filminde gördüğümüz kapsüller sayesinde insanların uyutularak yıllar sonra hiç yaşlanmadan uyanarak yaşamlarına devam edebilmeleri, simyacıların yıllarca üzerine çalıştıkları ve Harry Potter’a da konu olmuş felsefe taşı sayesinde ölümsüzlük iksirini elde edebilme aklıma gelen örneklerden sadece birkaçı. Yakın zamanda ise canlıların dondurma işlemi ile 100 yıl sonra uyandırılıp tekrar yaşayabilecekleri fikri ortaya atılmış ve bu konu ile ilgili çalışmalara başlanmış.
“Cryonics Projesi” olarak adlandırılan bu çalışmada amaç, beyin ölümü gerçekleşen fakat vücudu ve organları hala iflas etmemiş yani yasal olarak ölü sayılan insanların özel tüplerde ve özel yöntemlerle dondurularak saklanması işlemidir.
Yunancada ‘soğuk’ anlamına gelen cryonics kelimesini Türkçede ‘kriyoneji’ terimi karşılar ve çok düşük sıcaklıklarda yapışan işlem anlamına gelir.
Her ne kadar Cryonics Projesi’nin Robert Ettinger ile başladığı düşünülse de 1773 yılında tıp bilim insanı Jacques Duborg’a yazdığı mektupta Benjamin Franklin insan dondurma fikrinin temelini atmıştır:
Keşke insanları dondurup ileride uyandıracağımız bilimsel bir metot mümkün olsaydı. Bu sayede Amerika’nın 100 yıl sonrasını bir günlüğüne görebilmeyi, ardından ölmeyi bile kabul edebilirdim. Bunu normal bir ölüme kesinlikle tercih ederdim. İleride bilimimizin bunları da başaracağından hiç şüphem yok.
Tabii o zamanlar teknolojinin ve tıp dünyasının yetersizliği, insanların bu fikre verecekleri tepki ve dönem şartları gibi nedenlerle gerçekleşemeyen bu fikir 1967’de tamamen hayata geçirilmiş. Peki 1967 yılına kadar neler olmuş? Hiç mi bir çalışma yapılmamış? Gelin birlikte inceleyelim:
- 1773 yılı, Benjamin Franklin insan bedeni dondurma fikrini tıp bilim insanı Jacques Duborg’a yazdığı mektupta belirtti.
- 1955 yılı, James Lovelock mikrodalga diatermi yöntemini kullanarak 0°C’de dondurulmuş fareleri canlandırmayı başardı.
- 1962 yılı, fizikçi Robert Ettinger'in "Ölümsüzlük Beklentisi" (The Prospect for Immortality) adlı kitabında Cryonics’in temelini attı. Ettinger bu işlemin "tam ölüm anında" kendisine uygulanmasını da öngörüyordu.
- 1964 yılında Evan Cooper tarafından "Life Extension Society (LES)" kuruldu.
- 1967 yılında ise psikoloji profesörü James Bedford dondurulan ilk insan olarak tarihe geçti.
- 1987 yılında Berkeley Üniversitesinden Dr. Paul E. Segall köpeğini 15 dakikalığına dondurdu.
- 2015 yılında ise Çinli çocuk edebiyatı yazarı Du Hong, 61 yaşında dondurularak saklandı.
Dondurulma işlemi hangi aşamalardan geçmektedir:
- Öncelikle dondurulacak kişi kendi rızasıyla uyutulur.
- Beden buz kalıplarıyla soğutulmaya başlanır.
- Göğüs kafesinden girilerek vücutta bulunan kan alınır.
- Kan yerine pıhtılaşmayı engelleyecek olan -50 derecede gliserol verilir.
- Gliserol ile vücut sıcaklığı -50 dereceye indirilir.
- Hücrelerin deformasyona uğramaması için beden -196 derecelik sıvı nitrojen içinde muhafaza edilir.
Cryonics Projesi birçok kişinin ilgisini çekmiş, bu proje ile ilgilenen birçok merkez ve şirket olmuştur. ABD’de bulunan Cryonics Enstitüsü bu alanda kurulan ilk merkezdir. 1977’de kurulan Alcor şirketi de Cryonics Ar-Ge çalışmalarına büyük önem vermiştir. Günümüzde Cryonics çalışmalarının yapıldığı 5 merkez bulunmaktadır:
- Alcor Life Extension Foundation, Arizona, ABD
- American Cryonics Society, Kaliforniya, ABD
- Cryonics Institute ,Michigan, ABD
- Trans Time, Kaliforniya, ABD
- KrioRus, Moskova, Rusya
Peki Cryonics başarılı olabildi mi?
1967’de Cryonics Ensitütüsü’nde dondurulan profesör James Bedford ve 9 kişinin bedeni proje kapsamında dondurulmuş; 1979’da saklama ünitesinde yaşanan izolasyon sorunu nedeniyle bedenlerin çözüldüğü anlaşılmış fakat kısa sürede sorun çözülerek bedenler kurtarılmıştır.
1990’lı yıllarda gliserol ile dondurma yönteminin hücrelere ve dokulara zarar verdiği fikri yaygınlaşmaya başladığı için, akademisyenler yeni bir medikal prosedür belirlemiştir. Yeni yönteme göre hücreler içerisindeki suyun buzlaşmasının engellendiği camlaştırma teknolojisi kullanılmaya başlanmıştır.
Teknolojinin gelişmesi insanların ışınlanma, ölümsüzlük gibi komplike alanlara yönelmesine ve bunların gerçekleşmesini dileme ya da bunları gerçekleştirmeye çalışma gibi durumlara yol açar. Her ne kadar teknoloji gelişse de gerçekten insanları dondurup yıllarca yaşatabilir miyiz? 1967’deki çözünme durumunu bir daha yaşamayacağımızı kim bilebilir? Siz kendinizi dondurtmak ister miydiniz?
Sizi bu sorularla baş başa bırakarak bir sonraki yazımda görüşmek üzere sizden ayrılıyorum. Zamanınızı ayırdığınız için teşekkür ederim…
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.