Bir Kara Deliğin Hikayesi
Bilim ve Teknoloji - 29 Ağustos, 2022 - Okuma Süresi: 3 Dk.
29 Ağustos, 2022
Bulutsuz karanlık bir gecede dışarı çıkın ve gökyüzünde takım yıldızını arayın. Daha ileride devasa kara delik vardır. Onu göremezsiniz çünkü 27000 ışık yılı uzaktadır. Peki biz kara delik olduğunu nerden biliyoruz?
Aslında şimdiye kadar kimse kara delik görmedi. Peki onlarla ilgili bu bilgileri nasıl biliyoruz?
Kara delikler 20. yüzyılın keşfi olarak bilinse de aslında ilk olarak 1783'te Yorkshire'lı din adamı ve filozof John Michell'in Londra'da Kraliyet derneğine sunduğu makalede yer aldı. Michell, yıldızların uzaklıkları ve büyüklüklerinin nasıl ölçüleceği sorununu çözmeye çalışıyordu. Çıkış noktası ise Isaac Newton'un ışığın son derece küçük parçacıklardan oluştuğunu öne süren "ışığın tanecik kuramıydı". Michell bir yıldızın yaydığı ışığın, yıldızın kütle çekimi etkisiyle yavaşlaması gerektiğini düşündü. Bu yavaşlamanın büyüklüğü, yıldızın kütlesi ve Dünya'ya olan uzaklığını ölçmek için kullanılabilirdi. Michell'in 1784 yılında Kraliyet Derneği'nin bilimsel dergisinde uzun bir makale yazdı. Ama bu yazı biraz da hayal ürünü içeriyordu. Birkaç yıl sonra Fransız bilim insanı Pierre Simon Laplace çok büyük yıldızların özelliklerinden bahsederken aynı fikri öne sürdü. Bu dev yıldızların kütle çekimleri öyle büyüktü ki hiçbir ışık yüzeylerden kurtulamazdı. Bu nedenle evrendeki en büyük cisimler görünmüyor olabilirdi.
Laplace bu fikri daha da ileri götürmeyi amaçladı. Fakat 1804'te ışığı parçacık olarak değil de bir dalga olarak tanımlayan yeni kuramın ortaya çıkışı, bu fikri hükümsüz kıldı. Bu durumda ışık kütle çekiminden etkileniyor olamazdı. Böylece fikir unutuldu gitti.
Peki neden bunun adı kara delik hiç düşündünüz mü?
"Kara delik" adının nereden geldiğinden kimse tam olarak emin değil. Bu terimin ilk olarak 1967 yılında bir konferansta fizikçi John Archibald Wheeler tarafından kullanıldığı söyleniyor. Yale Alıntılar Kitabı'ndaysa terimin ilk kez 1964'te American Association for the Advancement of Science'ın toplantılarından birinin raporunda kullanılmış olduğu yazıyor. Öyle görünüyor ki akılda kalıcı sözlere ilgisi olan Wheeler, astrofizikçiler arasında daha önce de kullanılan bu terimi alıp popülerleştirmiş.
Sonuç olarak kara deliklerin varlığını kabul etmiş olsak da henüz kimse bir kara delik görememiştir. Bu konuda ulaşabildiğimiz en büyük başarı, kısa süre önce iki kara deliğin çarpışmasının neden olduğu kütle çekim dalgalarının saptanması. Doğrudan bir kara deliği görüntülemek ve böylece aynı içlerine hapsolan ışık gibi, onların da var olduğunu kaçınılmaz bir şekilde kanıtlamak için çalışmalar devam ediyor.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.