6 Hayalet Gezegen
Bilim ve Teknoloji - 15 Temmuz, 2024 - Okuma Süresi: 3 Dk.
15 Temmuz, 2024
Uzay sonsuz sürprizli ve gizemli bir boşluktur. Uzaya ilk çağlardan beri ilgi duyulmuştur. Gök bilimcilerin bir zamanlar var olduğuna inandığı gezegenlerin aslında hiç var olmadığını biliyor muydunuz? Detaylar için bu yazıda buluşalım.
Güneş Sistemi’nin araştırılmasına yönelik gerçekleştirilen çalışmaların her zaman günümüzdeki kadar tutarlı ve doğru sonuç vermediğini tahmin etmek güç değil. Bununla birlikte teknolojik imkanların henüz yeterince gelişmediği dönemlerde bazı gök bilimcilerin yanılgıya düşerek asında var olmayan gezegenlere ait kayıtlar yaptıkları olmuş. Bunun yanı sıra Güneş Sistemi’ndeki gizemleri açıklayabilmek için de bazı gezegenlerin olması gerektiğini düşünüyorlardı ve bunları araştırıp kayıt altına alıyorlardı. Yani sistemimizde bir zamanlar şu an bilinenden daha da fazla gezegen olduğuna inanılırdı.Bu yazıda da bir zaman var olduğuna inanılan 6 hayalet gezegeni inceleyeceğiz.
- Theia: Ay’ın kökenini anlamaya yönelik çalışmalarda bu gezegenin hipotezi öne sürülmüş, bu düşünceye göre Dünya’yla çarpışan Mars gezegeni büyüklüğündeki bir gezegenin kalıntıları Ay’ı oluşturmuştu. Bu teori Ay ve Dünya’nın birçok temel özelliğini açıkladığından bilim dünyasında kabul görmüştü.
- Vulcan: Güneş’e en yakın gezegen olduğu iddia edilen bu gezegen düşüncelerine göre Merkür’den daha yakın bir yörüngede bulunuyordu ancak Güneş’in pırıltısı nedeniyle görünmez hale geldiği düşünülüyordu. Bu sayede Merkür’ün yörünge hareketlerini açıklayabildiklerini düşünmüşlerdi. Ancak bu Einstein’ın genel görelilik kuramı sonucu çürüdü.
- Nibiru: 12.Gezegen adındaki kitapta Eski Sümer metinlerine dayanan bir iddia sonucunda 3600 yılda bir Mars ve Jüpiter’in yörüngeleri arasından geçen bir gezegen vardı ve bu gezegenin sakinleri Dünya’yı ziyaret etmişti. Bir komplo teorisi olarak yayılan Nibiru, Maya takviminin son günü olan 21 Aralık 2012 tarihiyle de ilişkilendirildi. Ancak Nibiru’nun yörüngesinin tuhaf hareketiyle gerçekte var olması mümkün değildi.
- Gezegen X: Yörünge hareketlerini anlamaya yönelik olarak yapılan çalışmalarda daha uzak mesafede bir gezegen olması gerektiği ortaya atıldı. Lowell adlı bir gök bilimci Gezegen X olarak adlandırdığı bu gezegenin arayışına hayatını adadı fakat bir sonuç alamadı. Araştırma Tombaugh tarafından devam etti ve Plüton’un keşfiyle sonuçlandı. Fakat Plüton, Gezegen X’e ait tahmini özellikler taşımıyordu.
- Tyche: Louisiana Üniversitesi’nin üç astrofizikçisi kuyruklu yıldızların Güneş Sistemi içerisinde bir yörüngeye sahip olduğunu öne sürdü. Bu iddiaya göre Güneş Sistemi’nin en uzak noktalarında Jüpiter’den daha büyük bir gök cismi olması gerekiyordu. Ancak bu teori de NASA’nın WISE teleskobu tarafından yapılan araştırmaların sonuç vermemesiyle birlikte çürümüş oldu.
- Nemesis: Dünya tarihinde yer alan kitlesel yok oluş döngüsünü açıklamak için ortaya atılan teoriye göre Güneş Sistemi’nin en uzak noktalarında cüce bir yıldız bulunuyordu. Buna göre cüce yıldız, çevredeki kuyruklu yıldızları etkisi altına alarak asteroit yağmurlarına sebep olabilirdi. Ancak tıpkı diğerlerinde de olduğu gibi NASA’nın WISE adındaki teleskobu tarafından yapılan araştırmalar şu an sistemimizde böyle bir yıldız olmadığını kanıtladı.
E-bültenimize abone ol!
Haftanın en popüler içerikleri, en çok kazananlar ve staj haberleri bültenimizde.