Nedir Bu Sürdürülebilir Moda Dedikleri Şey?

Black Friday Çılgınlığı!, Efsane Cuma İndirimleri!, Süper Kasım Günleri! O kadar çok duyuyoruz ki şimdilerde bunları, tüketim çılgınlığının içinde buluyoruz kendimizi hiç fark etmeden. Peki gerçekten ihtiyacımız var mı bu kadar çok şeye; her aldığımız ürüne ömürlük gözüyle bakabiliyor muyuz? Peki hiç hesaba katıyor muyuz “Sipariş Ver” butonuna basarken aldıklarımızın ekolojik boyutunu, çevreye verilen zararı?

Hayatımız gitgide dijitalleşirken, sevdiğimiz markalar, ürünler bir tık uzağımızdayken “fast-fashion” ın yani hızlı-moda anlayışının hakim olduğu bir devirdeyiz desek hiç de yanlış olmaz. Maalesef, günümüzün baskın 'hızlı modası', bas bas bağırdığımız geri dönüşüm hareketine hiç de yardımcı olmuyor. Tam aksine biz tüketiciler bu hızlı-moda dediğimiz şey yüzünden kasıtlı olarak ucuz fiyatlarla hızlı bir şekilde tüketilmek üzere tasarlanmış kıyafetleri en fazla birkaç sezon giyip, daha yeni ve daha trend olan ucuz kıyafetleri almaya programlanıyoruz neredeyse her 6 ayda bir. Sosyal medya hayatımızın bir parçası oldukça, influencerların link yağmurlarına tutuldukça, biz tüketicilerin sonsuz tüketme isteğimize bir dur dememiz günden güne zorlaşıyor.

İşte sürdürülebilir moda tam da bu dur dememiz gereken noktada hayatımıza giriyor. En basit tanımıyla sürdürülebilir moda, yüksek kalite ve düşük üretim rakamları sağlamayı, çevre dostu yeşil ürünler tedarik edilmesini ve böylece günümüz tüketim çılgınlığından beslenen hızlı moda endüstrisini bir miktar yavaşlatmayı hedefliyor. Biz nasıl bu sürdürülebilir anlayışı daha iyi anlayabilir, günlük yaşantımıza bunu nasıl adapte edebiliriz, işe ilk bunlarla başlamalıyız.

Gardrobumuzu gözden geçirmeyi, giymediklerimizi hatta giymeyeceklerimizi ayıklamayı, sürdürülebilir moda için atabileceğimiz ilk ve en önemli adım olarak görebiliriz. Kıyafetlerimizin uzun ömürlü olması için onlara nasıl bakacağımızı öğrenebilir, kullanmadığımız giysileri bağışlayabilir ya da Dolap, Gardrops gibi ikinci el kıyafet satan uygulamalarla bütçemize katkıda bulunup daha organik kumaşlı olan ürünleri tercih edebiliriz. Hatta zamansız parçalar dediğimiz yani her sezon kullanabileceğimiz parçalara gardrobumuzda daha çok yer verebiliriz.

Üretilen her yeni giysi parçasının üretimi, tedariği, satışı gibi birçok konuya bağlı olarak azımsanmayacak bir karbon ayak izine sahip olduğunu unutmamalıyız.  Hızlı modanın bize getirisi neredeyse sıfır olsa da bizden, çevremizden ve dünyamızdan götürüsü çok fazla. Ancak kapsamlı bir araştırma yaparak bu konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olup, birçok yöntemle sürdürülebilir modayı hayatımızın bir parçası haline getirebiliriz. Hatta Instagram’da bile sadece moda hakkında değil sürdürülebilir ve atıksız yaşamı benimsemiş ve bu konu hakkında bize ipuçları veren birçok hesap bulunmakta. @turkisiminimalizm, @atıksızminimalist, @ekolojikdünya, @kentteekolojikhayat benim keşfedebildiğim hesapların sadece bir kısmı. Sürdürülebilir moda bir trend değil, aksine geleceğimiz için benimsememiz gereken bir yaşam biçimi. İnanıyorum ki hepimiz bir adım bile atsak çok şey değiştirebiliriz.

“Dünyayı değiştirecek olan şey kıyafetler değil onları giyen kadınlar olacaktır.”

-Anne Klein