Kahvenin Serüveni

Kahvenin geçmişten günümüze olan yolculuğunu keşfetmek ister misiniz? Kahvenin çekirdekten fincanımıza uzanan öyküsünü okumak için içeriğime göz atabilirsiniz!

Kahvenin geçmişten günümüze serüvenini keşfetmeye başlayabiliriz. Peki kahve dendiğinde ilk aklınıza hangi ülke geliyor?

Yemen olması çok olağandır. Ancak kahve ilk Habeşistan'da tüketilmiştir, daha sonra Yemen'de yaygınlaşsa da Yemen kahve kültürünü oluşturan bir ülkedir. Bilindiği üzere dünyada kahve kültürü oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir. Her milletin kendine ait kahve çeşidi ve kültürü bulunmaktadır. Bunları biraz incelersek;

Türk Kahve Kültürü

Türklerin kahveyle tanışması 1540'lı yıllara denk geliyor. Bu kahvenin en belirgin özelliği cezvede pişirilmesi ve telvesi ile birlikte servise sunulmasıdır. Diğer kahve kültürlerine kıyasla porsiyonu küçüktür bu da kahvenin fincana girmesinden sonra bile demlenmeye devam etmesini sağlamaktadır. Türkler kahve ile birçok milletten önce tanışsa da neden şu an çok ön planda değildir? Çünkü Türk kahve kültürü geniş seçenekler sunmaz. Acı kahve içemeyenlere Türk kahvesini aynı formda bırakıp içini şeker karıştırılmasını tercih etmişlerdir. Bu durum çeşitliliği azaltmış olsa da Türk kahvesinin manevi boyutu çok daha fazladır.

İtalyan Kahve Kültürü

İtalyanlar kahve ile 1800lü yıllarda tanışmışlardır. Ancak öyle bir tanışma ki kendilerine ait belki de dünyadaki en yaygın kahve kültürünü oluşturmuşlardır. İtalyan kahve kültürü birçok damak tadına hitap etmektedir. Acı, sert, tatlı yoğun gibi seçenekler vardır. Ancak bu kültürün ana yapı taşı Espresso diyebiliriz. Şu an birçok seveni olan Americano, Cortado gibi kahve çeşitlerinin bile ana bileşeni Espressodur.

Fransız Kahve Kültürü

Fransızlar ile en meşhur olan kahve türü filtre kahvedir. Filtre kahve Fransız kültürünün vazgeçilmez bir parçası hatta öğünüdür. Sabah kahvaltılarında tercihe göre sütlü sütsüz şekilde yanında tatlı bir atıştırmalıkla tercih ederler.

Kahve çekirdeğinin türünün ne gibi bir önemi vardır?

3 ana kahve çekirdeği bulunmaktadır. Bunlar Arabica, Robusta ve Libericadır. Liberica çok az miktarda üretildiği için pek fazla yayılmamıştır. 1700'lü işlenmeye başlayan Arabica çekirdeğinin ana vatanı Etiyopyadır. Arabica dünyadaki kahve üretiminin büyük bir kısmını kendi karşılar. Dezavantajlarından biri üretiminin diğer çekirdeklere göre daha zor olmasıdır.  Yüksek bölgelerde ve sert iklimde yetiştirilmesi hasat işlemini de zorlaştırır. Bu sebeple diğer çekirdeklere oranla daha fazla fiyata satılır. Arabica ve Robustanın en büyük farklarından biri kafein oranıdır. Arabica çekirdeğinin kafein oranı çok daha azdır.

Robusta çekirdeği ise hem üretimi hem de hasatı daha kolaydır. Daha hızlı verim verir. Bu sebeple maliyeti daha uygun olur. Genelde kakaolu bir aroması varmış gibi hissettirir. İtalyan kültürünün yapı taşı olan Espresso büyük bir oranla Robusta çekirdeğinden elde edilir. Kahve meyvesi yaklaşık 9-11 ay sonra toplanır. Arabica tek tek toplanırken, Robusta daldan sıyrılarak daha hızlı toplanır.

Kahvelerin işlenme şekilleri

• Wet Process: Dünyada en yaygın kullanılan yöntemdir. Kahvenin suda beklemesi ile meyvesinden ayrılması sağlanır. Bu işlemle elde edilen kahvelerde kahvenin içindeki şekerli aromalar baskın hale gelir.

• Dry Process: Doğal yöntem olarak da bilinir. En eski kullanım biçimidir. Rabusta çekirdekler genelde kurutma yöntemi ile işlenirler. Güneşe bırakılan olgunlaşmış veya olgunlaşmamış çekirdekler arasında daha sonra eleme yöntemi ile ayrılır. Bu işlem aynı zamanda büyük bir su tasarrufu da sağlar.

• Semi-washed Process:  Bu yöntem Brezilyada kullanılmaya başlanmışıtr. Önceki iki işlemin birleşimi olup, üstte kalan çekirdekler kururken altta kalan çekirdekler daha yoğun bir tatta kalır.

Son aşama ise kahvenin öğütülme şeklidir.

Her kültürün ve her kahve tipinin kendine ait bir çekirdek öğütme şekli vardır. Ancak buna genel olarak ele alırsak;

Çok kalın: Cold Brew (Soğuk demleme)

Kalın : French Press

Orta: Filtreli kahve makineleri

İnce: Espresso

Çok İnce: Türk Kahvesi